Limonata tahtını geri aldı

Yüzlerce yıllık limonatanın egemenliği, hanidir sona ermişti. Bir zamanlar susaymca akla gelen ilk içecek, 1970'li yıllardan sonra dev meşrubat ve meyve suyu şirketleri karşısında eriyip gitmişti. Ancak son birkaç yıldır sanki sihirli bir el limonataya dokundu. Bu kıpırdanış dev adımlarla büyüdü ve limonata "nostaljik içecek" kalıbını kırarak eski itibarlı günlerine döndü.

11-07-2009 17:00

Haberler » Ekonomi ve Haber


Endüstriyel olanı da patladı Cahit AKYOL A Türkiye'de geçtiğimiz yıl, 585 milyon litre meyve suyu ve nektar tüketildi.
Pazarın en gözde ürünü ise bu yıl limonata oldu. İlk endüstriyel limonatayı 2007 yazının başında Uludağ üretti. Satışlar beklenenin çok üzerinde gerçekleşti ve yılda 25 milyon litreye ulaştı. Aym yılın temmuz ayında Aroma da pazara girdi.
Yükselen satış grafiği diğer firmaları harekete geçirdi. Dimes, Pınar ve Doğanay da limonata üretmeye başladı.
Sıcak, nemli, bunaltıcı yaz günlerinde buz gibi bir limonataya kim hayır diyebilir? Limonata serinlemenin en lezzetli ve en sağlıklı yollarından biri.
İsterseniz bir dilim pasta veya kek yerken, isterseniz tek başına için, üzerinde yeşil nane yaprakları olan limonata dolu o davetkâr bardak, her şey ile iyi gider.
Ancak her ne kadar kökü Mısır'a kadar dayansa da, eski bir Anadolu geleneği olarak yüzyıllardır evlerimizde yapüan ve ayran kadar fazla tüketilen limonata, son yıllarda üvey evlat muamelesi görüyordu.
3-5 yıl öncesine kadar sadece nostaljik pastanelerde ve düğün salonlarında ikram edilir hale gelmişti.
Limonatayı yeniden popüler yapan, sağlıklı beslenme trendi ve bu konudaki bilincin gelişmesi oldu. Elbette bir miktar makyaj da söz konusuydu. Önce lüks kafeler, üzerinde nane yaprakları, içinde zencefil ve elma dilimleri ile servis etmeye başladı.
Rüzgârı, bu yaz iyiden iyiye kendini hissettirdi. Artık mönüsünde limonata olmayan yerlerde müşteriler neden
İlaç gibi
İÇECEK Limonata, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren A ve C vitamini deposu olan limondan yapıldığı için sağlığa da iyi geliyor. İştah açıcı, sindirimi kolaylaştırıcı, idrar sökücü özelliği bulunan limonun, damar sertliği ve tıkanıklığını önlemeye yardımcı olduğu ileri sürülüyor. Yaz sıcağında oluşan soğuk algınlığı, nezle, grip ve öksürük gibi rahatsızlıkları önlemeye önemli ölçüde katkıda bulunan limonun suyu, hastalığa karşı serin bir seçenek oluşturuyor. Ağız sağlığında da önemli payı var. Limon, diş ve diş etlerini kuvvetlendiriyor, ufak darbeler ile kanamalar olmasını engelliyor.
Elbette limonatanın içindeki şekeri fazla kaçırmamak lazım. Demirin kana geçmesini kolaylaştıran limon, özellikle bitkisel besinlerdeki demirlerin kullanımım 2-3 kat artırıyor.
yok, diye hesap sormaya bile başladı. Mönüsünde zaten limonata olanlar da çeşitlendirmek için kolları sıvadı.
Ana malzemesinin limon, su ve şeker olduğu düşünülürse, yapımı çok kolay gibi görünebilir. Ama bu işin de bir sırrı var. Bazı mekânların limonatasının lezzeti, başka hiçbir yerde bulunamıyor. Bu farklılık, malzemeleri bir araya getirme yöntemlerinin yanı sıra içine konulan nane, çilek gibi ekstralardan kaynaklanıyor. İyi limonata denince, bazı adresler öne çıkıyor...
MALZEME AYNI LEZZET FARKLI
¦ Hacıbekir: Limonatanın sırrı, senelerdir geleneksel yöntemleri kullanmalarında saklı. Limon ve limon kabuğu çok ince rendeleniyor. Şekerle yoğrulan karışım, 8 saat bekletiliyor. Bu işlemden sonra tülbentle sıkılan karışıma, yeniden şeker ekleniyor. Bir gece buzdolabmda bekletilen limonata, ertesi gün müşteriye sunuluyor.
¦ House Cafe: Mekânın en iddialı olduğu ve en beğenilen ürünlerinden birisi limonata. Nasıl hazırladıklarını kesinlikle açıklamıyorlar.
Naneli limonataya votka ve rom katarak yaptıkları bir kokteylleri de var. Servis yaparken bol limon ve yeşil elma dilimleri ekliyorlar.
¦ Zencefil: Beyoğlu'ndaki vejetaryen lokantası Zencefü'in, zencefilli limonatası farklı bir tat. Nane, şeker ve limon kabuğunu eziyorlar. Zencefil katarak limon suyunun içinde bekletiyorlar. Soğutup, buz ve naneyle ikram ediyorlar.
¦ Saray: İstanbul'daki tüm şubelerinde limonata aynı şekilde hazırlanıyor. Sırrını açıklamak istemiyorlar. Sadece sulu ve posasız limonları tercih ettiklerini, asla koruyucu ya da renklendirici kullanmadıklarını söylüyorlar.
¦ Baylan Pastanesi: Mekan limonata yapımmda limonun yanı sıra portakal da kullanıyor. Rendelenen portakal ve limon kabukları karıştırıcıdan (mikserden) geçiriliyor.
Karışıma limon ve portakal suyu ekleniyor. Elekten geçen bu karışım, çok hafif ısıtüıyor.
Bir gece bekletilerek kıvamının koyulaşması sağlanıyor. Elde edilen koyu kıvamlı maya, suyla açılarak limonata yapılıyor.
Evde nasıl yapılır?
8 limon.
güzel renk vermesi ve ekşiliğini de kırması için 3 portakal. Her bardak için bir yemek kaşığı toz şeker.
Posaların geçmemesi için delikü bir süzgeç, derin bir kase ve 2 litre su. Yeşil elma ve nane yaprakları.
Yapılışı: Limon ve portakalların kabuklarını rendeleyin. Boş bir kaba, suyunu sıkın.
Rendelenmiş kabukları içine atın. Şekeri ilave edin. Üzerine 2 litre suyu boşaltın.
Şeker eriyinceye kadar karıştırın.
Buzdolabında birkaç saat bekletin (bazıları bir gece beklemesini daha uygun buluyor).
Servis yapmadan önce de iyice karıştırın.
Boş bir kaba süzün, üzerine nane yaprakları koyun. Yeşil elma ile de süsleyebilirsiniz.

Hürriyet Cumartesi

Etiketler : Limonata - tahtını - geri - aldı - -
İlginizi çekebilecek diğer haberler
Dr. Alp Sirman
Hicret Günhan | Herbalist
Prof. Dr. Ahmet Maranki | Stratejik Araştırmalar Uzmanı
Prof. Dr. Akın Yücel |  Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı
Prof. Dr. Coşkun Tecimer
Prof. Dr. Erdem Yeşilada
Prof. Dr. Erkan Topuz
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu
Prof. Dr. Teoman Cem Kadıoğlu | Varikosel Mikrocerrahisi
Selahattin Dönmez | Uzman Diyetisyen
Suna Dumankaya | Herbalist